
Basına ve Kamuoyuna!
1. 29 Mayıs günü gündüz saat 10:30’da ve akşam saatlerinde 2 ayrı sefer olmak üzere Medya Savunma Alanlarına bağlı Zağros’un Avaşin, Tabura Ereba, Mervanus ve Kinyaniş alanlarına yönelik olarak TC ordusu tarafından hava saldırısı yapılmıştır.
- Ayrıntılar

Basına ve Kamuoyuna!
1. 27 Mayıs 2009 tarihinde gece saat 23:00 ile 1:00 arasında TC ordusu tarafından Zağros’a bağlı Geliye Zap alanının Tepe Şehid, Şehit Cahid, Şehit Çeko tepeleri ve Kela Etruş alanlarına yönelik olarak obüs topu atışları olmuştur.
- Ayrıntılar

Basına ve Kamuoyuna!
1. 26 Mayıs günü sabah 09:30-10:30 saatleriyle akşam 17:00-18:00 saatleri arasında TC ordusu tarafından Medya Savunma Alanlarına bağlı Zap’ın Çiya Reş, Rubar Tepesi, Gundê Kerê, Reşmê, Zêrê ve Horê alanlarına yönelik olarak 2 ayrı obüs ve havan saldırısı yapılmıştır.
- Ayrıntılar
Önce Besta, sonra Çırav ve bir sonra Amed’in Hedik civarı. Ve bir sonra daha Serhat’ın Melezgir’i.
Peş peşe geliyor şahadet haberleri.
Her haberi aldıkça ciğerim yanıyor, öfkem taşıyor.
Her haberi aldıkça diyorum ki, alçaklık olur da bu kadar olur.
Her haberi aldıkça diyorum ki, namertlik olur da bu kadar olur.
Her haberi aldıkça diyorum ki, kalleşlik olur da bu kadar olur.
Her haberi aldıkça diyorum ki, düşmanlık olur da bu kadar olur.
Her haberi aldıkça diyorum ki, kan içicilik olur da bu kadar olur.
Her haberi aldıkça diyorum ki, bu devletten öte yeryüzünde faşist ve ırkçı bir devlet yoktur.
Her haberi aldıkça, bu kan içici ırk rejimine karşı intikam duygum bileniyor.
Bir bir tanıdığım mevzidaş, silahdaş, duygudaş, sırtdaş arkadaşlarımın şahadeti yüreğimin yükünü ağırlaştırıyor.
Yüreğim ha patladı, ha patlayacak diyorum.
Atom bombasının patlamadan önceki en son halini alıyorum.
O an da diyorum ki, şimdi düşman garnizonlarına füze hızında girsem, Zilan’ca patlasam.
Ancak böylece ele avuca sığmayan, ne bir düşman kuşatmasında, ne de bir düşman pususunda şehit düşemeyeceğine inandığım Xezal’in yoldaşı Xezal gibi narin Şehit Celal’in intikamını alırım.
Kahpe düşman, on binler gelseydiniz onu şehit edemeyeceğinizi biliyor muydunuz?
Kahpe düşman, onlarca defa on binlerce askerinizle her geldiğinizde, gök gözlü, ruken yüzlü Celal’e hep yenildiğinizi biliyor muydunuz?
Biliyordunuz herhalde.
Bundandır ki uçak kullandınız. Helikopter kullandınız.
Kahpece ve alçakça.
Katlettiniz, hüzün nedir hiç tanımayan yaşam gülü komutan Şervan’ı ve diğer can arkadaşlarımızı.
Katlettiniz Amed’deki asi gerilla komutanı Beritan’ı, direngen Sema’yı, vakur komutan Ali ve Selmas’ı.
Ya bahar nehirleri gibi coşkun Hebun.
Ya tek başına ordu olabilen Deniz.
Ya katledilen diğer can arkadaşlar.
Tek tek yazamıyorum, tek sayamıyorum.
Bu katletmeler yanınızda kalmayacak.
Vuruşacaksanız, askerce vuruşun.
Yiğitlik, fırsat kollayarak ve namert bir şekilde eylemsiz kararın olduğu bir dönemde saldırmak değildir.
Böyle bir dönemde saldırıda bulunmak alçaklıktır. Namertliktir.
Bu namertliğiniz ile alçaklığınızın hesabı sorulacaktır.
Namertler, alçaklar.
- Ayrıntılar

Basına ve Kamuoyuna;
25 Mayıs 2009 tarihinde Çarçela’ya bağlı Kordine tepesi, Bayê sırtları ve kurêkur alanlarına TC ordusu tarafından indirmelerle bir operasyon başlamıştır.
- Ayrıntılar

Basına ve Kamuoyuna;
1. 24 mayıs 2009 tarihinde Malazgirt’e bağlı Tatar Gazi köyü çevresinde eylemsizlik pozisyonunda olan güçlerimize yönelik olarak TC ordusu tarafından bir operasyon başlatılmıştır. Operasyon sırasında HPG gerillalarımız ile TC ordusu arasında yanşanan bir çatışma sonucu 2 gerillamız şehit düşmüştür.
- Ayrıntılar

Basına ve Kamuoyuna;
Daha önce 15 Mayıs 2009 tarihinde Gabar’ın Çırav alanında TC ordusunun gerçekleştirdiği operasyonda çıkan çatışma sonucunda şehit olarak açıkladığımız 6 HPG gerillamızdan Kemal (Hamit ERSAN) ile Azad (Sadık DULEKAN) arkadaşlarımız şehit düşmemiştir.
- Ayrıntılar

Basına ve Kamuoyuna;
21 Mayıs 2009 tarihinde Lice’ye bağlı Bılbılıki ile Korxe karakolları arasındaki alana yönelik olarak TC ordusu tarafından eylemsizlik pozisyonunda olan güçlerimize karşı bir operasyon başlatılmıştır.
- Ayrıntılar

Basına ve Kamuoyuna;
1 - 17 Mayıs 2009 tarihinde Besta’ya bağlı Garısa alanına TC ordusuna ait savaş uçakları tarafından yapılan hava saldırısı sonucu 4 gerillamız şehit düşmüştür. Saldırının ardından aynı alana yönelik olarak kobra ve obüs topu saldırısı saatlerce devam etmiştir.
- Ayrıntılar
Malımıza tak ettiler.
Dilimize tak ettiler.
Tarihimize tak ettiler.
Hepsinden de daha önce, güneşin ülkesi, ülkemize tak ettiler.
İşgal u talan ettiler. Önce üstünden girdiler, akabinde altından girdiler.
Hafifinden başladılar. Aşar aldılar. Ağırlaştırdılar.
Emdiler, alın terimizle ürettiklerimizi. Adına vergi dediler.
İşgal ettikleri Rumeli diyarları bir bir ellerinden çıkınca, devşirme ordusu yeniçeri ocağının kaynağı tükendi.
Vaziyet böyle olunca, merkezileşme dediler. Ve Kürdistan’a askere alma seferlerini başlattılar.
Zulme ve işgale direnen annelerimiz, genç kızlarımız Türk askerlerine esir düşmektense, önce 1836 yılında Garzan’da kendilerini uçurumlardan attılar, kendilerini Botan nehrini attılar. Bu bir direniş geleneğine dönüşünce, daha sonra genç kızlarımız ve annelerimiz kendilerini, Munzurların yalçın kayalıklarından attılar.
Kendilerini Munzur nehrine attılar.
Türk askerleri esir düşürdüğü genç delikanlılarımızı zincirlediler. İhtiyar delikanlılarımızı da zincirlediler.
Doldurdular garnizonlara babalarımızın ve annelerimizin grup grup perperişan dedelerini. Bizim dedelerimizi. Zamanın delikanlılarını.
Katlede katlede alıştırdılar askere.
Katlede katlede alıştırdılar ve dediler ki, bu kanundur.
Dediler ki, devlet malıdır.
Zivimizi, kromumuzu, kütük kütük dalyan cevimizi, davarımızı, keçimizi ve kanımızı , canımızı aldılar götürdüler. Silo silo buğdayımızı, arpamızı, sütümüzü ve peynirimizi, suyumuzu ve elektiriğimizi, petrolümüzü aldılar ve götürdüler.
Stranımızı aldılar götürdüler. Adına türkü dediler.
Çirokumuzu ve destanımızı aldılar ve götürdüler. Adına hikaye dediler.
Adına Keşan’lı Ali Destanı dediler. Robe Cotyar stranını kirlettiler adına Beyaz Gül, Kırmızı Gül dediler.
Maddi ve manevi neye gücü yettilerse gaspettiler, çaldılar.
Yattılar üzerine. Sermayeye dönüştürdüler.
Fabrikaya dönüştürdüler.
Onlar oldular zengin.
Biz olduk fakir u fukara.
Bu bizim hikayemiz midir, bizim hakikatimiz midir?
Bilen bilir, anlayan anlar.
Ama bilen ve anlayanlar bilir ve anlarlar ki, PKK bu hikayeye dur dedi.
Bizim olmayan bu hakikate dur dedi.
Gerçeğin dili ve eylemini başlattı.
Grup kurdu, parti kurdu, gerilla ordusunu kurdu.
Savaştı, direndi.
Betonu yardı. Çatlattı. Yeni nesil dağ çiçekleri açtı, çatlayan beton yarıklarından.
Yenilmez gerilla ordusundan, yenilmez demokrasi ordusuna yol açtı.
Artık yolu açıktır Kürt halkının.
Ama ve lakin tehlikelerde mevcuttur.
Çünkü burası Ortadoğu.
Kurtar, sofra kurmuş bu coğrafyaya.
Kurtlar, sofra kurmuş Kürdistan’a.
Havalar da ayaz ufkunda zelal değil ki.
Sis var, duman var.
Kim bu havayı sever biliniyor.
Çatışmazlık süreci olabilir.
Kaldı ki, KCK’nin verdiği sürede tükeniyor.
Kala kala on gün kaldı.
Yine de Türk demogogların demogogluğu almış başını gidiyor.
En aydın geçinen M. Ali Birand’ta işi laçkalaştırıyor.
Diyor ki, “PKK silahı omzunda dolaşmasın.
O zaman, asker ve polis de üzerlerine gitmez”.
Bu ovalar bizim, bu dağlar bizim.
Bu köyler bizim, bu kasabalar bizim.
Bu kentler bizim, bu ülke bizim sayın çok akıllı Birandlar.
Burada omzunda silah taşıma hakkı da herhalde bizimdir.
Burada omzunda silah taşıma hakkı olmayan da, Türk askeri ve polisidir.
Bu savaşın nedeni, ülkemizin işgal altında olmasındadır.
Bu savaşın nedeni, Türk askeri ve polisinin omzunda silah ülkemizde dolaşmasıdır.
Asker ve polis terk eylesin ülkemizi, ne tek bir asker, ne de tek bir polis ölür.
Ve tek bir gerilla da şehit düşmez.
Hal böyle olunca, ne savaş, ne de barış söz konusu olur.
Ne de ateşkes veyahut çatışmasızlık söz konusu olur.
O zaman, Kürdistan da Özgür olur.
Türk halkı isterse ve direnirse Türkiye’de demokratik bir ülke olur.
ÖZGÜR BİLGE
- Ayrıntılar