Basına ve Kamuoyuna!
Apocu Hareket ile Kurdistan’da başlayan fedai mücadele tarzı bir yaşam biçimi olup özgürlük mücadelemizin karakteristik özelliği haline geldi.
Halkımızın özgürlüğü ve onurlu yaşamı için direniş saflarına katılan binlerce militan ve özgür yaşam tutkunu militan fedailiği kişiliğinde temsil etmenin büyük çabasını verdi. Rêber Apo’nun fedaice yürüyüşüyle başlayan ve Şehîd Zîlan – Zeynep Kınacı yoldaşımız ile bir geleneğe dönüşen fedailik, maddi ve manevi değerlerimizi yaratan en büyük güç kaynağımızdır.
Bu kervanının yılmaz militanlarından ve Hêzên Taybet üyesi Elî yoldaşımız da mücadele saflarına katıldığından şehadete ulaştığı ana kadar özlü, dürüst, emekçi kişiliği, Önderliğimiz ve şehitlerimiz başta olmak üzere özgürlük değerlerine olan sarsılmaz bağlılığı ile seçkin bir fedaiydi. Kendisini devrimimizim tüm çalışmalarından sorumlu gören yoldaşımız önemli sorumluluklar üstlenerek hep yüksek tempoda bir devrim yürüyüşünün sahibi oldu. Her zaman en zorlu mücadele alanlarında olmayı tercih ederek yoldaşlarının yükünü hafifletmeye çalıştı. Elî yoldaşımız, yer aldığı her çalışmada ciddiyet ve duyarlılığı ile tanındı. Apocu fedailerin direniş kalesi olarak adını mücadele tarihimize yazdıran ve halen de çağımızın destansı direnişine öncülük eden Şehîd Delîl Batı Zap bölgesindeki savaşa katıldı. Buraya yönelik geliştirilen işgal saldırılarına karşı Girê Cûdî Direniş Alanı’nda komutanlık yaparak tarihi ve önemli bir sorumluluk üstlendi. Yoldaşlarıyla birlikte savaş tünellerini geliştirip Girê Cûdî’yi zapt edilemez bir direniş kalesine çevirerek düşmana dar edip darbe üstüne darbe vurdu. Uzun bir dönem Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki Şehîd Yunus Tüneli’nin birinci dereceden komutanlığını yaptı. Apocu fedai militanlığın ulaştığı taktik ustalığı, profesyonelliği, zirveleşen fedai ruhu ve askeri performansı layıkıyla temsil eden yoldaşımız, en zorlu anları güçlü maneviyatı ve yoldaşlarına olan sarsılmaz bağlılığı ile aşmayı bildi. Son nefesine kadar fedai yaşam tarzından ödün vermeden yaşayan ve savaşan Elî yoldaşımız, büyük bir coşku, heyecan ve özgürlük aşkıyla başladığı mücadelesini zirvede tamamladı.
Elî yoldaş, 29 Aralık 2024 günü düşmanın bir saldırı girişimini boşa çıkarmak isterken yine her zamanki gibi hesapsızca öne atıldı, kendi savaşçılarını korumak için büyük bir risk aldı ve talihsiz bir biçimde şehadete ulaştı. Elî yoldaşın şehadeti de tüm yaşamı gibi fedai bir ruhla yoldaşlarını koruma ve yaşatma temelinde gerçekleşti. Şehadetiyle bizler için mücadeleyi büyütmenin ve özgür yaşamda ısrarın gerekçesi olan Elî yoldaşımızın değerli anısını her zaman mücadelemizde yaşatacağımızı belirtiyoruz. Nasıl ki fedai komutanımız Elî yoldaş, kendi savaşçılarını korumanın yüce gayretiyle her şeyini fedaice adamışsa, bizler de O’nun ardılları olarak Rêber Apo’nun ve halkımızın özgürlüğü için aynı şekilde fedailik çizgisinin takipçisi olacağımızı vurguluyoruz.
Yoldaşları olarak Elî Serhed yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Elcewaz ve Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, Elî yoldaşımızın amaç ve hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.
Şehadete ulaşan Elî Serhed yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Elî Serhed Adı Soyadı: Gürkan Öğmen Doğum Yeri: Bedlîs Anne – Baba Adı: Medya – Abdulkadir Şehadet Tarihi ve Yeri: 29 Aralık 2024 / Zap |
Elî Serhed – Gürkan Öğmen
Elî yoldaşımız, tarihi direnişlerle dolu ve derin yurtseverliğin yaşandığı Bedlîs’in Elcewaz ilçesinde dünyaya geldi. Ailesinin ve yakın çevresinin yurtsever olması yoldaşımızın, kişiliğinde derin etkiler bıraktı. Gêliyê Zîlan katliamında işgalci Türk devletinin soykırım saldırısına boyun eğmeyen Hemoyî aşiretinin mensubu ve katliamın olduğu yörede tanınan Keremê Elî’nin torunlarından olan yoldaşımız, kahramanlık hikayeleri ve devletin yaptığı zulümleri dinleyerek büyüdü. Türk ulus devletinin halkımızı fiziki soykırımdan geçirmek istemesi, fakat bunu başaramayınca kültürel soykırıma başvurarak asimilasyon ile sonuca gitmek istemesi Elî yoldaşımızın sisteme karşı öfke beslemesine neden oldu. Türk devletinin yaptıklarını dinledikçe ve yaşanan bazı toplumsal olaylara şahitlik ettikçe, yapılan zulmün intikamını alacağı günlerin hayalini kurdu. Dinlediği dengbêjlerden etkilenerek erken yaşta düşman gerçekliğinin farkına varan yoldaşımız, bir süre devlet okullarına gitti. Fakat işgalci Türk devletinin tekçi zihniyetine maruz kalan yoldaşımızın anadilini konuşamaması ve Kürt kimliğinin inkarı onda derin çelişkiler yaşamasına neden oldu. Sistemin asimilasyon çarkından kurtulmanın yolu olarak okulu terk eden yoldaşımız, ailesinin geçimine ekonomik olarak katkıda bulundu. Gençlik dönemiyle birlikte düşman gerçekliğini daha iyi anlayan ve Kurdistan’da gerilla öncülüğünde yaşanan savaştan etkilenen yoldaşımız, onurlu her Kürt genci gibi yüreğinde çetin bir vicdani muhasebeye girişti. DAİŞ saldırılarının yoğun olduğu ve Önderliğimizin seferberlik çağrısı yaptığı bir dönemde arayışlarına cevap olacak tek yerin mücadele safları olduğunu bilerek hareket etti. 2014 yılında düşmanın halkımıza yönelik yeni bir soykırım saldırısı başlatacağını hisseden Elî yoldaşımız, Kobanê Direnişi’nin yaşandığı bir dönemde katılım kararı verdi. Anlamlı bir yaşamın ve tarihte yaşananların intikamını alabilmenin mücadele saflarına katılmaktan geçtiğine inandı ve bu inançla yüzünü Kurdistan dağlarına dönüp gerilla saflarına katıldı.
Elî yoldaşımız, 2014 yılında Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılarak Geliyê Zîlan katliamı sürecinde katledilen binlerce mahsun insanımızdan biri olan dedesinin adını aldı. İlk eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra savaşın yoğun olduğu alanlara geçti. Parti saflarındaki yoldaşlık ilişkilerinden ve fedai bir ruhla savaşan yoldaşlarından büyük güç aldı. Olgun ve dürüst kişiliği ile yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, kısa bir sürede sorumluluklar üstlendi. Yeni bir savaşçı olmasına rağmen moralli katılımı ve savaştaki cesareti ile örnek bir militan haline geldi. DAİŞ çetelerine karşı birçok başarılı eylemde yerini alan ve Rojava Özgürlük Devrimi’nde büyük emeği olan yoldaşımız, üstlendiği her görevi layıkıyla yerine getirdi. 2015 yılında Serêkaniyê’de şehit olan kuzeni Sîpan Çiyager - Celal Öğmen yoldaşımızın şehadetini mücadelesini büyütmenin gerekçesi yaptı. Şehitlerin hayallerini başarıya ulaştırmanın yolunun Apocu çizgide tereddütsüz yürümeden ve fedai bir militan olmadan geçtiğinin bilinciyle Hêzên Taybet’e katılma önerisinde bulundu. 2018 yılında Hêzên Taybet bünyesinde eğitimlere dahil olan yoldaşımız, eğitim sürecinde kendisini ideolojik, askeri, örgütsel ve manevi anlamda yetkinleştirerek Apocu fedai bir kişiliğe ulaşmak için büyük bir çaba verdi. Okuduğu Önderlik talimatları üzerine yoğunlaşan ve fedaileşme iddiasında olan Elî yoldaşımız, zorlu eğitim sürecinden sonra pratik alanlara geçerek buradaki yerini aldı. İşgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na dönük başlattığı operasyonlarda tarihi misyonunu yerine getirmek isteyen yoldaşımızın önerisi sürekli olarak savaşın kızgın olduğu yerlerde savaşma temelinde oldu. Savaş tecrübesi olan ve ideolojik birikimle kendini donatan yoldaşımız, düşman saldırılarının yoğun bir şekilde yaşandığı alanlara gitmek için ısrarlı öneriler geliştirdi. İşgalci Türk ordusunun Zap, Avaşîn ve Metîna’ya dönük başlattığı işgal harekatına karşı fedaice direnen, Apocu gerilla iradesinin yenilmezliğini dosta düşmana ispatlayan yoldaşlarının izinden yürüdü. Dönem taktiklerindeki yetkinliği, sorunları çözmedeki pratik zekası, düşmana darbe vurmadaki ısrarı, düşmanın imha saldırılarını boşa çıkarmadaki taktik yaratıcılığı ve fedailik çizgisindeki net duruşuyla Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde sorumluluk alıp birçok çalışmayı başarıyla yerine getirdi.
Arazide ve tünellerde uzman tim savaş tarzına Apocu fedai ruhla öncülük etti. Özellikle düşmana en ağır darbeleri vurup ezen devrimci operasyonlara öncü düzeyde katıldı. Saldırı kol komutanı olarak Apocu fedai ruhla düşmanın üzerine yürüdü. Girê Amediyê Direniş Alanı’ndaki bir devrimci operasyonda boynundan mermi alarak ağır yaralandı. Fakat güçlü iradesi ve azmi ile erkenden iyileşti, direniş alanlarından ve çok sevdiği fedai yoldaşlarından uzaklaşmayı kabul etmeyerek tekrardan tarihi direnişe dahil oldu. Bu sefer daha da bilenmiş, yetkinleşmiş ve düşmandan intikam alma hırsıyla Girê Cûdî Direniş Alanı’na geçen Elî yoldaş, Şehîd Yunus Tüneli’nin komutanlığını üstlendi. Emekçiliği, fedakarlığı ve moralli kişiliğiyle tanınan Elî yoldaş, kadın ve erkek tüm arkadaşlarının güç aldığı, sırtını dayadığı öncü ve örnek bir komutanlık pratiği sergiledi. Dönemin devrimci sorumluluklarının bilinciyle fedaice direnen yoldaşlarının gücüne güç kattı. Güçlü maneviyatı ile en zor şartlarda bile büyük başarıların kazanılmasında etkili oldu. Üç yılı aşkın Girê Cûdî Direniş Alanı’nda düşmana büyük hezimetler yaşatan Apocu fedai iradenin yetkin temsilcilerinden olmayı başarıp sembolleşen fedai bir komutan olarak adını mücadele tarihimize nakşetti.
Elî yoldaşımız, samimi, dürüst ve içten yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başararak bizlere unutulmayacak bir mücadele mirası bıraktı. Fedaice savaşan ve ölümsüzler kervanına katılan yoldaşlarının ardılı olarak sorumluluklarını titizlikle yerine getirdi. 29 Aralık 2024 günü şehitler kervanına katılan Elî yoldaşımızın Apocu fedai duruşunu ve mücadele azmini kendimize örnek alacağımızın ve anısını daima yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
6 Ağustos 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi